Son Dört Gün
- Alâra Atabay
- 2 Tem 2024
- 1 dakikada okunur
Dün, bugün ve sabah hatırlamadıklarım…
Şu an hepsi önümde tetikte ve sorgudayım,
Bir türlü anlamlandırmadığım bi sorguda.
Sual basitti 15’ken,hayalim neydi ve benliğim bu hayatta?
Hassas 20’ler basamağına geliyorum ve cilası çok temiz içi kurtlarla boğulmakta.
Gün 1’de boş geliyor etrafın sabah işkencesi, akşam ölüm(ün)e dans edişi.
Herkesin anlamsız zamanı doldurma çabasını görüyor,
Kahkahaya sürükleniyorum içimden,
Dıştan ise görmezden gelen hafif tebessümlü bi’ çehre.
Gün 2’deyim ve ben de o ölüm(ün)e dans edişteyim çünkü kabullenişteyim.
Fakat farklı bi’ dans bu,
Elinki gibi ne lüzumsuz ne de tutkusuz.
Günbegün değişse de içimdeki kurtlar,
Cilam temiz hala,olmak da zorunda.
Çünkü buradayım bir deri bir kemik.
Gün 3’teyim ve farkındayım.
Neden farklı bu dans?
Cevap açık ve bi’ o kadar örtülü kestirip atılanlarla.
Ölüme değil benim bu dansım her daim ölümüne.
Ve Gün 4’teyim belki de ölümüne gittiğim bu yolun beni sürüklediği ölümde.
Alâra Atabay
kendilerini derinden hissettiren satırlar olmuş, teşekkürler