Koca Bir Saçmalık
- Yusuf Can Benice
- 9 Eyl 2024
- 2 dakikada okunur
Saat sekiz olmuş. Alarm çalıyor. Güneş gözlerime dolmaya başlamış. Uyanmam gerek biliyorum. Yanımda uyuyor, sessiz, sakin yüzünde hafifçe bir gülümseme .İlk gördüğüm andakinden farklı, her şeyden herkesten farklı. Doğruldum ,saçlarına baktım , saçları kumral. Ne güzel renk .Gözleri aralandı bana bakıyor yeni uyanmanın verdiği tatlı sarhoşlukla ,gözleri yeşil, dayanamıyorum bakmaya. Cennetin var olduğunun bir delili gibi. Gözleri, ışıl ışıl hayat dolu. Bana tezat bir ruhu var. Uykusuz biraz, çizgiler var etrafında. Seviyorum sanırım onu. Hayır. Bilmiyorum ne olduğunu. Gitmeliyim.-Günaydın. Gülümsedim sadece ,aptalca ama tatlı bir gülümseme. günaydın sözü çıkmadı dilimden düğümlendim. Sesi, kimseye benzemiyor, dinlendirici .Evrendeki en güzel melodi bir günaydın mı yoksa? Gitmeliyim şimdi. Yüzüm, değişmiş. Gülümsemem geçmiyor yüzümden. Anahtarı yanına bıraktım, son bir kere dönüp baktım yüzüne uzun uzun. Çehresinin her zerresini ezberlemek istedim. Çıktım. İstanbul aynı İstanbul .Herkes bir yerlere koşup duruyor. Güneş bugün güzel. Ne yakıyor ne üşütüyor .Hani bazen olur ya kaçmak istersiniz güneşten, nefret dolar içiniz. Fakat bugün öyle değil. Sokaklarda koşan çocuklardan haz etmem .Bugün birine gofret vereceğim ama söz. Küçükken yaşlı bir amca verirdi bize. Kırmızı paketli, minik bir gofret. Somurtan insanlar var. Hayat bunun için çok kısa değil mi .Antikacı dükkanının camı çok temiz, yüzümde hala bir gülümseme. Aşık oldum sanırım, bilmiyorum .
Limana yaklaştım. Çürümüş balık kokularıyla birlikte denizin tuzlu suyu genzime doldu, yine onu hatırladım. Deniz her zamanki yerinde duruyor değişen bir şey yok. Vapurun düdüğü, bugün o da güzel kulaklarımı tırmalamıyor. Herkes vapura koşuyor sabahın köründe. Kimsenin aşktan haberi yok veya yokmuşçasına yaşıyorlar. Koşuyor, tüketiyor, dağıtıyor, topluyorlar sadece. Aşk, aşık oldum galiba. Hayali gözlerimden gitmiyor. Gülüşünü aklımdan çıkaramıyorum .Ya başkalarına da öyle gülüyorsa ,hayır. Yürümem gerek, herkes koşuyor ya yer kalmazsa bana da .Ben bu tür bir hayattan hoşnut değilim. Her gün hangi yemeği seçeceğimi düşünmekten, ütüsüz gömleklerime atılan bakışlardan ve onsuzluktan hoşnut değilim .Ona giderken veda bile edemedim çok yazık. Daha düne kadar gerçekler dünyasının piyonlarını oynarken şimdi düşler dünyasında yaşıyor gibiyim. Dokunduğum ,gördüğüm hiçbir şey gerçek değil gibi. Her an bulanık anılardan ibaretleşmeye başlıyor gözümde. Yüzünü unutmaya başladım. Gözleri, gözleri ışıkta maviye mi çalıyordu? Bilmiyorum. Yoksa dün gördüğüm bir rüyadan mi fırlamıştı, olamazdı.
Bugün yapmak gerekenleri yapmamaya karar verdim, koşan insanlardan olmamaya. Yürüdüm İstanbul’un eski sokaklarında. Kumbaracılar yokuşundan tırmanırken nefes nefese kaldım, etrafa dönüp baktım. Bin bir türlü insan geçiyor yanımdan .Her birinin ne çok hikayesi var kim bilir, her birinin öğrenilmeye değecek yaşanmışlıkları ve yaşayamadıkları. Hava kararıyor, ben hala onu düşlüyorum. Eve gitmek istemiyorum. Onu bir daha görememek beni delicesine ürkütüyor ,içimi donduruyor .Yere yığıldım ,içimden ağlamak geldi yapamadım. Ya koşan insanlar gülerse diye yaşadığımdan gözyaşlarım akmadı gözlerimden saklandılar .Ayağa kalktım ilerdeki bakkaldan iki gofret aldım. Biri ona biri de belki bir gün beni hatırlayacak minik bir çocuğa. Gözleri çok güzeldi. Eve gitmek, eve gitmek ne zor. Anahtarı çevirdim. Apartman kedisini sevdim, hapşırdım .Beyaz tüylü, tombul tatlı bir meret. Merdivenlerden çıkarken kalbim deli gibi atmaya başladı. Loş kahverengi ışıklar korkutuyordu bu defa beni. Aydınlıktan korkuyordum. Anahtarı çevirdim. Ya içerde değilse, ya yoksa diye düşündüm. Kapı birden açıldı. Salona baktım, ışığı yanıyor. Gitmemiş. El sallıyor bana, evet eminim aşık oldum .Sarıldım, saçlarıyla oynadım. Gece bitip ışıklar sönene kadar yüzünün her bir zerresini ezberlemeye uğraştım .Ceketimdeki çikolataları gördü .Birini açtı. Çok seviyormuş, diğeri kime diye sordu. Bilmem. Gitme dedim. Gitmedi. Biliyordum, artık kaldırımlarda koşamazdım yanımda o vardı.
Yusuf Can Benice
Commenti